Home

fenomenoloji

Fenomenoloji, bilincin deneyimlerini ve bu deneyimlerin nesnelerle kurduğu ilişkileri betimlemeyi amaçlayan felsefi yaklaşımdır. Husserl tarafından 20. yüzyılın başlarında geliştirilmiştir. Temel hedef, dışsal varsayımlardan bağımsız olarak deneyimlenen olayın 'olduğu gibi' keşfedilmesini sağlamaktır. Bu bağlamda bilinç, her zaman bir şeye yöneliktir (intentionality); deneyimler "görünenler" olarak değil, görünenlerin içsel yapısı olarak ele alınır. Fenomenoloji, yargıları askıya alma işlemi olan epoché ve fenomenolojik redüksiyon yoluyla özsel yapıya ulaşmaya çalışır; ayrıca yaşama dünyası (Lebenswelt) kavramı, bilincimizin her an içinde bulunduğu ön-theoretik dünya olarak öne çıkar.

Husserl'den sonra Heidegger, fenomenolojiyi varlık sorusuna yönlendirerek ontolojiye genişletmiş; Merleau-Ponty beden ve duyular üzerinden öznenin dünyayla

Uygulama alanları geniştir: felsefe, psikoloji, antropoloji, sosyoloji ve bilişsel bilimler. Araştırmalarda betimleyici nitel yöntemler, epoché ve

nasıl
ilişkilendiğini
ortaya
koymuştur.
Sartre
ve
diğer
figürler
varoluşçu
(existential)
yönler
ve
beden
fenomenolojisiyle
çalışmıştır.
Hermeneutik
fenomenoloji,
anlamın
ve
yorumun
rolünü
vurgular;
Gadamer
ve
Schutz
gibi
düşünürler,
sosyoloji
ve
iletişim
alanlarında
fenomenolojik
yöntemleri
geliştirmiştir.
Bu
gelenek,
deneyim
betimleme,
eidetik
arayış
(eidetic
variation)
ve
noema/noesis
yapılarının
analizine
dayanır.
derinlemesine
analizler
kullanılır.
Eleştiriler
arasında
öznellik,
bilimsel
yöntemlerle
uyum
ve
kavramsal
belirsizlikler
yer
alır.
Fenomenoloji,
özellikle
bilinçli
deneyimin
yapısal
incelenmesini
önerir
ve
birçok
disiplin
için
kavramsal
bir
temel
sağlar.