Home

Yoksulluk

Yoksulluk, bireyin temel yaşam gereksinimlerini karşılayamaması durumudur. Bu durum, gıda, barınma ve giysi gibi temel ihtiyaçların eksikliğiyle sınırlı bir gelir seviyesiyle tanımlanabildiği gibi, sağlık, eğitim ve sosyal katılım gibi alanlarda da yoksunluk anlamına gelebilir. Yoksulluk kavramı, mutlak (yaşamı sürdürmek için gerekli asgari kaynaklar) ve göreli (toplumun genel refah düzeyine göre düşüş) olarak sınıflandırılır. Ayrıca çok boyutlu yoksulluk kavramı, gelir dışında sağlık, eğitim, barınma, içme suyu ve elektrik, sosyal hizmetlere erişim gibi göstergeleri de değerlendirir.

Kavramın altında yatan nedenler çok boyutludur. Krizler, eşitsizlikler, işsizlik, eğitim yetersizliği, sağlığa erişim eksikliği, makroekonomik istikrarsızlık

Ölçüm yaklaşımları değişkenlik gösterir. Gelire dayalı mutlak yoksulluk, gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçların karşılanamamasıyla ölçülürken;

Yoksulluk, çocuk gelişimi, sağlık ve eğitim üzerinde olumsuz etkiler yaratır; beslenme sorunlarına, hastalık riskine ve sosyal

Politik yanıtlar arasında sosyal koruma programları (nakit transferleri ve emeklilik ödemeleri), kaliteli sağlık ve eğitim hizmetlerine

Günümüzde yoksulluk küresel ölçekte azalmakla birlikte bazı bölgelerde halen yüksek düzeyde kalmaktadır; özellikle Sub-Saharan Afrika ve

gibi
faktörler
yoksulluğu
besler.
Bölgesel
farklar
ve
cinsiyet,
yaş
ve
etnik
köken
gibi
demografik
özellikler
de
yoksulluğun
yayılımını
etkiler.
Mutlak
ve
göreli
yoksulluk
biçimleri,
ülkelerin
gelişim
seviyesi
ve
sosyal
politika
kapasitesiyle
yakından
ilişkilidir.
göreli
yoksulluk,
belirli
bir
ulusal
gelir
dağılımı
diliminde
geride
kalanlar
üzerinden
tanımlanır.
Çok
boyutlu
yoksulluk
indeksi
(MPI)
sağlık,
eğitim,
yaşam
standartları
ve
barınma
gibi
alanlarda
yoksunlukları
birden
çok
göstergeyle
birleştirir.
dışlanmaya
yol
açabilir,
bu
da
yoksulluk
sarmalını
güçlendirir
ve
nesiller
arası
aktarımı
kolaylaştırabilir.
erişim,
uygun
konut,
istihdam
yaratma
ve
kapsayıcı
büyüme
politikaları
yer
alır.
Kamu
hizmetlerinin
güçlendirilmesi
ve
veriye
dayalı
hedeflemenin
artırılması
da
etkilidir.
Güney
Asya’da
yoğunluk
sürmektedir.
Türkiye’de
ise
yoksulluk,
gelir
dağılımı
ve
çok
boyutlu
göstergelerle
izlenir;
kır-kent
ve
bölgesel
farklar,
sosyal
yardımlar
ve
istihdam
politikalarının
etkileri
önemlidir.