Home

Pektinler

Pektinler, bitkilerin hücre çeperlerinde bulunan yapısal polisakkaritlerdir. Ana omurgası, α-D-galakturonik asit birimlerinden oluşan homogalakturonan (HG) zinciri olup bazı karboksil grupları metil esterleşmiştir. Pektinler, yan zincirler olarak rhamnoz ve çeşitli sayıda arabinöz içeren RG-I ve RG-II yapılarının da bulunduğu karma bir yapı gösterir. Pektinler düşük derecede esterleşmiş veya yüksek derecede esterleşmiş olabilir ve bu özellikleri (DE) gelleşme davranışlarında belirleyici rol oynar.

Kaynaklar ve üretim süreçleri açısından, pektin esas olarak narenciye kabukları ve elma posası gibi bitkisel atıklardan

Gelleşme davranışı pektinin temel özelliğidir. HM pektinler, yüksek şeker konsantrasyonu ve asidik ortam gerektirir; jöle oluşumu

Gıda endüstrisinde pektinler E440 olarak tescil edilmiştir ve reçeller, jöleler, marmelatlar ile bazı sütlü tatlılar ve

elde
edilir.
Tipik
olarak
asitle
işlenen
suda
ekstrakte
edilir,
çökeltilir
ve
kurutulur.
Üretimde
pektin
kalitesi,
DE
değerinin
yanı
sıra
asitleştirme,
sıcaklık
ve
işleme
koşulları
ile
belirlenir.
HM
(yüksek
esterli)
pektinler
DE
genelde
%50’nin
üzerinde
iken
LM
(düşük
esterli)
pektinler
DE’nin
%50’nin
altında
olur.
Ayrıca
amidasyonla
modifiye
edilmiş
pektinler
de
bulunmaktadır.
için
tipik
olarak
üzüm
suyu,
şeker
ve
asitle
kullanılır.
LM
pektinler
ise
kalsiyum
iyonlarıyla
iyonik
köprüler
kurarak
jel
oluşturur;
bu
“calcium-ark”
mekanizması,
jölelerin
daha
az
şeker
içereceği
uygulamalarda
tercih
edilir.
Gelişmiş
pektinler
ayrıca
stabilizatör,
kalınlaştırıcı
ve
kıvam
veren
ajan
olarak
gıda
ve
kozmetik
endüstrilerinde
kullanılır;
ayrıca
diyet
lifi
kaynağıdır.
içeceklerde
sıkça
yer
alır.
Ayrıca
bağırsak
sağlığı
üzerinde
etkileri
nedeniyle
besin
değeri
ve
işlevsel
özellikleri
açısından
değer
görür.