Home

fotoreseptörleri

Fotoreseptörleri, gözün retina tabakasında bulunan hücrelerdir ve ışığı elektrik sinyallerine dönüştürerek görsel bilgi iletimini başlatır. İki ana tipi vardır: çomaklar (rod) ve koniler (cone). Çomaklar yüksek duyarlılığa sahip olup düşük görme keskinliğinde çalışır ve karanlıkta görmeyi destekler; koniler ise ışığa duyarlıdır, renkli görmeye katkıda bulunur ve özellikle merkezi görsel alan olan fovea merkezinde yoğun bulunur. İnsanlarda koniler üç tür opsin içerir (kırmızı, yeşil ve mavi spektruma duyarlı); çomaklar ise rod opsin içerir.

Her iki tip de dış segmentte fotopigmentleri taşır; iç segmentte metabolik yapı bulunur ve sinir uçları sinaptik

Fotoreseptörler, dış segmentin yenilenmesi ve retinoid döngüsü aracılığıyla sürekli olarak 11-cis-retinal’e dönüştürülen pigmentlerle çalışır. Fotoreseptör hasarı

terminal
ile
bipolar
ve
horizontonal
hücrelere
bağlantıyı
sağlar.
Işık
fotonları
fotopigmentlerle
etkileşince
retinoid
yoluyla
kimyasal
sinyal
zincini
başlatır.
Çomaklar
ve
koniler
için
temel
yol,
ışıkla
opsinlerin
aktivasyonuyla
başlar:
11-cis-retinal,
ışıkla
all-trans-retinal’e
isomerize
olur
ve
opsini
aktive
eder;
bu
da
transducin
(G-protein)
ve
PDE6’yi
aktive
eder;
cGMP
seviyesi
düşer
ve
dış
segmentteki
Na+/Ca2+
kanalları
kapanır,
hücre
hiperpolarize
olur
ve
glutamat
salgısı
azalır.
Bu
sinyaller
bipolar
hücreler
aracılığıyla
gangliyon
hücrelerine
gider
ve
görsel
bilgi
beyne
iletilir.
retinitis
pigmentosa
ve
yaşa
bağlı
makula
dejenerasyonu
gibi
hastalıklara
yol
açabilir.