döküntüsü

Döküntüsü, tıbbi terim olarak yara, ülser veya inflamasyon bölgesinden sızan ve genellikle sıvı, hücreler ve proteinlerden oluşan materyali ifade eder. Bu akıntı, vücudun inflamasyon ve yara iyileşme sürecinin bir parçası olarak ortaya çıkar ve görünüm ile miktar bakımından değişkenlik gösterebilir.

Kaynaklar ve bağlam açısından döküntü, doku hasarı sonucu oluşan yaralarda, cerrahi operasyon sonrası drenajlarda, yanıklar, travmalar, enfeksiyonlar veya kronik ülserler gibi durumlarda görülebilir. Döküntü, vücut sıvılarının bir kombinasyonu olabilir ve tedavi yaklaşımını önemli ölçüde yönlendirir.

Türleri açısından seröz eksüdat, ince ve suludur; açık sarı renklidir. Serosanguinöz eksüdat, seröz ile kan karışımıdır ve pembe ya da soluk kırmızı görünümdedir. Sanguinöz eksüdat kanlıdır. Pürülan eksüdat irinli olup opak ve genelde kötü kokuya sahip olabilir; enfeksiyon işareti olarak değerlendirilebilir. Fibrinöz eksüdat ise yapışkan ve bulanık olabilir; fibrin içerir.

Değerlendirme, renk, kıvam, koku, hacim ve değişim hızını içerir. Oluşan eksüdatın miktarı hastalığın evresini ve enfeksiyon riskini etkileyebilir. Enfeksiyon şüphesinde mikrobiyolojik kültür veya laboratuvar testleri gerekebilir. Yara hijyeni ve uygun bir pansuman, döküntü yönetiminde temel rol oynar.

Yönetim, altta yatan nedeni tedavi etmeyi, uygun yara bakımı ve nemli bir pansuman sağlamayı içerir; gerektiğinde debridman ya da antiseptik çözümler düşünülebilir. Pürülan veya kötü koku olan eksüdat için doktor kontrolü gerekir; gerektiğinde antibiyotik tedavisi planlanabilir.

Takipte, eksüdat değişiklikleri izlenir; aşırı artış, yayılan kızarıklık, ateş veya şiddetli ağrı gibi işaretler mutlaka sağlık uzmanına bildirilmelidir.